Eveet, size bu yazıda Ada'nın tuvalet eğitimini bitirdiğimizi müjdelemek isterim. Ama bu artık bir kere bile kaza yaşamıyoruz anlamına gelmiyor. Hafta da bir iki kere, özellikle akşamları kazalar yaşıyoruz. Bunu önlemek için saatimizi gece 02:00'ye kurup bir tuvalet seferi düzenliyoruz. Bu seferden elimiz boş dönmezsek sabaha kadar kuru bir yatağı garantileyebiliyoruz. Yok elimiz boş dönersek gece yarısı Ada "Anneeeee" diye beni yanına çağırdığında ıslak bir yatak beni bekliyor oluyor. Ama okulda herhangi bir kaza yaşamadık. Evde de genelde Ada çişim geldi diye bize söylemeye başladı. Ama ara sıra bizi protesto etmek amacıyla çişini oraya buraya yaptığı oluyor. Mesela mama sandalyesine oturttuğumda, bir de yemek yemeğe zorlarsam şıpır şıpır bir kaza yaşayabiliyoruz. Ada kediler gibi çişini yaparak protesto ediyor bizi. Son zamanlarda bu protestolara da son verdi, hal böyle olunca bu yazıyı yazmayı bir borç bildim.
Bu hale nasıl geldik, tuvalet meselesini nasıl hallettik ? Aslında bu bizim için zorlu bir süreç oldu. Diğer annelerle konuştuğumda, çocuklarının kilodu denedikten sonra bez takmak istemediğini kendi kendilerine kolay bir geçiş yaptıklarını hatta annelerin buna şaşırdığını bile duydum. Bizim için bu süreç hiç kolay geçmedi, hatta oldukça sancılı oldu. Öncelikle doktorumuzun "tuvalet eğitimine 2.5 yaşından önce başlamayın" tavsiyesine uyduk. Ada 2.5 yaşına gelince giydirdiğimiz her kiloda çişini yaptı. Oturağına da isabetli atışlar yaptığı oldu ama bizim gün içinde yüz kere "Kızım çişin var mı?" dememize oranlarsak isabet yüzdemiz çok düşüktü. Bir dakika önce "Çişin geldi mi?" diye sorduğum kızımın, ikinci dakikada anne çişim geldi demesi ve yanına gittiğimde çişini yaptığını anlamam gerçekten siniri beynime çıkartıyordu. Ama derin bir nefesten sonra "ziyan yok kızım" diyordum. Anlayışla yaklaşım hat safadaydı. :)
Gündüz annem akşam ben bu tuvalet işine devam ederken, ben aniden rahatsızlanınca araya 2 ay gibi koca bir zaman girdi. Ada annemde kaldı ben hastanede, ev değişti Ada beni hiç göremedi derken, tuvalet eğitiminde başladığımız noktaya geri döndük. Yaklaşık 2-3 ay süren emek çöpe gitti. İyileşir iyileşmez, havalar da daha çok soğumadan, Ada'nın yuvaya başlamasına az kala bu işe odaklanmaya karar verdim. İnternette okuduğum bilgileri ve bu konuda aldığım kitaplardan okuduklarımdan bir sentez yaptım, kurallar şu şekildeydi.
*Tuvalet eğitimine başlamadan önce tuvaleti tanıtmak, teşvik edici resimler göstermek, bak arkadaşın XXX'de yapıyor gibi örnekler vermek, seveceği, resimli kilotlar almak. Hatta tuvalete oturan kendi yaşında biri varsa onu görmesi de örnek olabilir.


* Tuvalet alışkanlığı kazandırmak ( Önce 20 dakika'da bir oturağa oturtmak daha sonraki gün 30 dak. 40 dak. derken 2-3 saate çıkarabilirsiniz).
* Her oturağa oturuşta elimiz boş dönsek bile, sırf oturduğu için takdir etmek ( Biz bunu ayıcıklı pembe sticker'larla yaptık)
*Tuvaletini yaptıktan sonra sifonu çekip "Bayy, bayy" yapmak. Tuvalet kağıdını kullanmak ve ellerimizi yıkamak.
No comments:
Post a Comment