Followers

Wednesday, January 7, 2015

Alternatif Okullar ve Waldorf Metodu

      Eğitim sisteminin tek düze olması, farklı yetenek ve potansiyelde herkesi aynı kılıfa sokması artık anne babaları alternatif eğitim veren okullara yönlendiriyor. Türkiye'de de azınlık da olsa alternatif okullar açılmaya başladı bu okullar yurtdışında uygulanan yöntemleri ülkemizde uyguluyorlar. Waldorf ve Reggio Emillia ülkemizde alternatif olarak sunulan eğitim sistemlerinden popüler olan iki tanesi.
      Waldorf metodu hakkında geçenlerde okuduğum bir kitap beni oldukça etkiledi. Waldorf aslında her şeyin doğal, içgüdüsel seyrinden ilerlemesinden yana. Çocuk oyuncaklarının doğal malzemelerden olması (ahşap, ipek, pamuk gibi), çocukların rutin ev işlerinde yer alması Waldorf metodunun bir parçası. Okuduğum kitabın adı "Waldorf Yöntemiyle" çocuğumu büyütüyorum, kitap kaktüs yayınlarının, yazarı ise Barbara J. Patterson. Kitapta ilgimi çeken ve metodu genel olarak özetleyen satırbaşlarını paylaşmak istedim.

*Kitabın giriş kısmında Rudolf Steiner'e göre ilk yedi yılda çocukların duyularıyla edindikleri izlenimlerin, yaşam enerjisini, dolayısıyla da bedensel gelişimlerini ve organlarının düzenli olarak işlevlerini yerine getirme yeteneğini etkilediği vurgulanıyor.

*Duyuların sağlıklı gelişimi için evde ritmik bir düzen oluşturulması, iyi beslenme, şekerlemelerin sınırlı tüketimi, yeterli dinlenme, hava şartlarına uygun kıyafetler, gürültülü alışveriş merkezlerinden uzak durma, medya bombardmanından korunmak gereklidir.

*Taklit dil gelişimine büyük destek sağlar. Çocuklarımızın yanında güzel konuşursak onlar da ilerde güzel konuşurlar.

*Waldorf metodunda çocukların vücut ısılarını korumaları çok önemli, çünkü eğer bunu kendi enerjilerini kullanıp sağlarlarsa, bedenini geliştirmek için sınırlı bir güce sahip olurlar. Hatta avrupada içinde (İngilizce olarak)"R" harfi barındıran aylarda  ( september, october, november, december, january, february, march, april) çocukların yün çoraplar ve kalın külotlu taytlar giymesi gerektiği kanısı yaygınmış.

*Waldorf yöntemine göre yütüteç ve hoppala kullanmak doğru değildir,  çünkü yürüteç kullanarak bir çocuğu bu tür pozisyonlara erkenden yönlendirmek gelişimini henüz tamamlamamış eklem ve kasları zorlar ve buna ek olarak hareket duyusunun gelişimini tehlikeye atar. Çünkü yürütecin çocuğun vücuduna söz konusu hareketleri aslında yapabileceği mesajı verdiği ama gerçekte çocuğun bu hareketi yürüteç olmadan yapamadığı için duyu gelişiminin tamamlanmasını tehlikeye atar. Denge duyusunu sağlıklı olarak geliştirmek için çocukluk döneminde önerilen aktiviteler ip atlama, denge tahtasının üzerinde yürüme gibi faaliyetlerdir.

*Eğer çocuğunuz bir şeyi tek başına yapamıyorsa o zaman ya henüz çok erkendir yada seçilen aktivite doğru değildir.

*Televizyon seyretmek çocukların dile karşı oldukça hassas oldukları bir dönemde, beyinlerinin sözel bölümün gelişimini geciktirerek dile olan ilgilerini köreltebilir. Televizyonun çocuğu pasif hale getirir, tepkisizleştirir.

*Çocuk odalarında rengarenk posterlerin ve kağıtların asılı olması görsel kirlik yaratır ve odaklanma sorunu oluşturur

*Annenin yada çocuğa bakan herhangi bir kişinin bebeği kucaklaması çocukların başkalarının yanında kendini rahat hissetmesini sağlar, dokunma sayesinde karşısındaki kişinin kim olduğunu gösteren bu duyguyu geliştirerek onun benliğine duyarlı hale gelir.

*Çocuğun önünde yapılan herşey onu derinden etkiler, azarlamak tehdit etmek veya bağırmak çocuk disiplininde etkili değildir. Bu gibi yaklaşımlar çocukların ileriki yaşamlarında olaylarla baş edebilme becerilerini zayıflatır.

*Çocukları eleştirmenin, azarlamanın, küçük düşürmenin hiçbir yararı yoktur. Eğer sürekli bu şekilde davranırsak bizi ya pasif bir şekilde devre dışı bırakırlar yada bize karşı saldırgan bir tavır takınırlar.

*Çocuklara çok sayıda seçenek sunmak, uzun vadede çocukları bencilleştirir. Ben odaklı çocuklar başkalarını gereksinimlerine aldırmazlar. Gelecekte sorumluluklarını yerine getirmezler ve mutsuz bireyler olurlar. Ne fazla otoriter ne de aşırı hoşgörülü yaklaşım etkilidir. Sihirli kelime "Yapabilirsin" olmalıdır.

Kitapta seçenek sunmakla ilgili çok spesifik bir örnek vardı. Çocuğun tepkisi dışında bizimde sık sık yaşadığımız bir konu olduğu için paylaşmak istedim.

"Bir anne kızını bir sonbahar günü okula yetiştirmek için hazırlıyormuş, yemek, okul çantası hazırlığı derken evde bir karmaşa hali varmış ve bu sırada okula geç kalınacağı kıza sürekli hatırlatılıyormuş. Hava çok soğuk olduğundan annesi küçük kıza kar pantolonu giydirmek istemiş ama kız giymemekte inat ediyormuş, annesi sonunda zaman baskısından da bunalarak pes etmiş ama yanına da her ihtimale karşı kar pantolonunu almış.
Okula giderlerken  annesi bir süre sonra arka koltukta oturan kızın ağladığını farketmiş.
Neden ağladığını sormuş. Küçük kız da üşüdüğünü söylemiş. Annesi bunun üzerine havanın soğuk olduğu için kar pantolonunu giymen gerektiğini söylemiştim ama sen beni dinlemedin demiş. Kız bunun üzerine " ama sen benim annemsin, benim için neyin iyi olduğunu bilmelisin demiş"

Bir çocuk anne babasının öğretmenlerinin, bakıcısının kendi için en iyi olanı bildiğini anlarsa kendini gerçek anlamda güvende hisseder.

 

No comments:

Post a Comment