Followers

Thursday, July 7, 2016

Anne Tavsiyesi mi? Reklam mı?

Sağlıklı anne, şişman anne, titiz anne zırt anne, ve pırt anne vb. olmak üzere bir sürü anne blogu takip ediyorum. Ben bu takip olayına hamileyken bulaştım, çünkü korkuyordum, etrafımdaki arkadaşlarım ya daha evlenmemiş yada evlenenlerin henüz çocuğu olmamıştı, çocuk konusunda güvenebileceğim tek insanın annem olduğu düşünüldüğünde bana sürekli hamileliğiyle ilgili olumsuz anılarından bahsettiği için yanına pek yaklaşmıyordum, çareyi blogger annelerde buldum. Okudum da okudum, bir kaçının hala pratik çözümleri ve yaşanan sorunlar karşısında doğru bir mantığı olduğunu düşünüyorum ama hakkında böyle düşündüğüm sanırım sadece iki blogger var.  Çoğu anne blogger en iyisini ben bilirim iddiasında.
Bir de bu bloggerların çeşitli markalardan reklam alanları var, bence profesyonel olarak yapılamayacak bir şey değil, neden olmasın ama bunu "ben bu ürünü kullandım çok güzel aman daha iyisi yok aramayın." şeklinde olanlarına kızıyorum, çünkü bunun reklam mı yoksa gerçekten samimi bir anne tavsiyesi mi olduğunun ayırdına varamayacak çok insan var, ayrıca bu yapılan reklamlardan sonra gerçekten samimiyetle bir şeyler paylaşanlar da yanlış algılanıyor ve paylaşmanın çok da bir anlamı kalmıyor.
Mesela ben atölye açtığımda, İstanbul'da bir ilçenin anneleriyle sürekli buluşmalar ayarlayan, sosyal medyada, kataloglardan fırlamış gibi düzenlediği evinde (bizim ev çocukla asla, bir gün bile öyle olamıyor), çocuğuna dize kadar çizmeler giydirerek  ve çeşitli aksesuarlar takarak fotoğrafını paylaşan ve hatırı sayılır takipçi sayısı olan bir anne geldi. Geldiğinde blogger olduğunu bilmiyordum. Gelince çocukla ilgilenmekten çok fotoğraf çekti, sonra bir baktım benim atölyeyi etiketlemiş instagram'da , sonra o fotoğrafın altına yorum yapan insanlar tek tek atölyeyi aradı, biz de kayıt yaptırmak istiyoruz dediler, ama illa o bloggerın olduğu saate gelmek istediklerini belirttiler. Yok dolu dedim olmadı, sonra kayıt yaptırdığı halde o blogger da katılmadı ama paylaştığı fotoğrafın altında biz her pazartesi saat 10:00'da miniones'dayız yazmıştı. Sosyal Medya'da o etkinlikten bu etkinliğe koşan blogger'ların çoğu  hatırı sayılır ücretlere, markanın reklamını yapıyorlar yada çoğu fotoğraflarda sunduğu şeyi yapmıyor oluyor.
Bir başka konu da, günümüz koşullarında ne popülerse doğru yanlış bakılmadan kadın günün de paylaşılıyormuşçasına sosyal medyada paylaşıp takipçilerden yorum almak, tribünlere oynamak. Mesela bir blogger Adem Güneş'in Güvenli Bağlanma kitabını okumuş, çocuk üç yaşına gelene kadar annesiyle zaman geçirmesinin önerilmesine içerlemiş bunu takipçileriyle paylaşmıştı. Evet her şey her zaman siyah, beyaz olmamalı, mutlaka çocuğuna bakmak için çalışmak zorunda olan, yada çalışmayan bir anne olmanın yıpratıcı olduğunu düşünerek, yada çalışmayı daha çok sevdiğinden  psikolojik olarak sağlıklı kalabilmek için çalışmayı tercih eden anneler vardır ama bence bu bizi neyin doğru olduğu konusunda, anne olarak bir psikolog'dan daha bilgili yapmaz. Her iki hali (çalışan anne ve çalışmayan anne) de deneyimleyen bir anne olarak söyleyebilirim ki çocuğunuzla geçirdiğiniz her artı zaman, çocuğa bir o kadar katkı sağlıyor ve ilişkiyi güçlendiriyor.




No comments:

Post a Comment