Followers

Wednesday, February 16, 2022

Ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya...




Ne kadar olmuş yazmayalı, günümüzün giderek görsel odaklı olan dünyasında insanın kendini, harfleri yan yana koyarak resmetmesi çok zor. Hele ki dudakların bizi ekrandan öpecekmiş gibi uzanıp büzüldüğü, çeşitli filtrelerle kusursuzlaşan onca fotoğrafın arasından, uzun bir yazının okunma ihtimali nedir ki? Aslında 0'a yakın. Son zamanlarda sıklıkla kendimi Gülten Akın 'ın o ünlü mısrasında buluyorum "Ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya, kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar". Hayatta karşınıza çıkan insanların bir kısmı sizin söylemeyi, yapmayı kabalık olarak gördüğünüz şeyleri yapmayı hayat motto'su olarak kabul etmiş oluyor maalesef. Trafikte önünüzden 5 araba geçtiği halde hala size yol verilmesini bekliyorsanız, metrodan yada bir restorandan siz çıkarken, içeri girmek için sizi iten insanlara gıcık oluyorsanız, samimiyetinizin sadece bir selamdan ibaret olduğu insanlar yan yana durduğunuzda sordukları sorularla aile bütçesini hesaplamayı kendilerine iş edindiğinde sıkılgan bir gülümseme ile karşılık veriyorsanız kulübe hoşgeldiniz. Siz çocuğunuza başkalarının hakkına saygı duymayı öğretirken, başkaları oyunda hile yapmayı anlatacaktır, siz çocuğunuza, emek veren insanlara teşekkür etmeyi öğretirken diğerleri üstünlük kurmayı anlatacaktır. Aynı Gülten Akın'ın mısralarında anlattığı gibi sen iğneyle işlerken bir şeyleri onlar kalın fırçalarıyla boyayacaklar daha hızlı, daha görülebilir, daha çok olacaklar. Olsun yine de bir gün incelik kazanacak..

Hadi biraz nostaljik olsa da bu şarkı incelikten kırılacak olanlara gelsin :)

No comments:

Post a Comment