Followers

Saturday, May 30, 2020

Sosyal Değil, Fiziksel Mesafedir O

Corona dünya gündemine oturduğundan beri, Türkiye'de "sosyal mesafe" lafı aldı başını gitti. Tüm uzmanlar "Sosyal mesafeyi koruyalım" derken, geçenlerde biri "Bu bahsedilen sosyal mesafe değil, fiziksel mesafe" dedi. Sonuna kadar katılıyorum.Çünkü konu sosyal mesafe olsaydı kısa zamanda ülke olarak helvamızı kavururlardı diye düşünüyorum.
Millet olarak sosyal mesafe kavramı bize çok uzak bir kavram. Çünkü biz karşımızdakine her soruyu soruyor,içimizde coşan seller gibi akan merak duygumuzu asla dizginlemiyoruz.
 Sosyal mesafeyi sıfıra indiren sorular karşısında 35 yaşında bir kadın olarak hala ne diyeceğimi bilemiyorum. Bu sorular karşısında içimden karşımdakine iki çift laf edip kendine getirmek gelse de karşımdakinin kalbini kırmak endişesiyle yapamıyor, sadece içten içe sinir olduğumla kalıyorum.Sizi dumura uğratan ama karşınızdaki kişinin hiç çekinmeden sorabildiği sorular maalesef hayatınızın her döneminde karşınıza çıkıyor.
 Mesela erkek çocuklarına adını sorduktan sonra sorulabilen "Sünnet oldun mu ?" sorusu. Delikanlılık döneminde " kız arkadaşın var mı?" şeklinde evrilebiliyor.
Toplumca belirlenen evlenme yaşı gelmiş olan kızlara bayram günlerinde topluluk önünde "birileri var mı?"diye sormak, Yeni evlenene "Çocuk ne zaman?"diye sorulması ya o çiftin çocuğu olmuyorsa yada  her hangi bir nedenden dolayı düşünmüyorlarsa, hadi çocuğu yaptın "2. Ne zaman?" gibi sorulan sorular hoşa gitmese de artık kanıksanmış olan sosyal mesafe zedeleyici sorular arasında yerini alıyor.
 Sosyal mesafeyi sıfıra indiren soruların bir başka versiyonu da aile bütçesini çıkarmaya hevesli meraklı tiplerden geliyor örneğin panjuru tamir etmek için çağırdığınız usta "Ev sizin mi, kira mı?" sorularıyla menkul değerlerimizi hesaplayıp" yakıt ne kadar geliyor bu eve?" diye devam edip gider kalemlerinizi bir bir sorabilir "Abi ne iş yapıyor?" "Yenge sen çalışıyor musun?"diyerek gelirinizi de hesapladıktan sonra net hesap dökümünü çıkarak size uygun gördüğü bir panjur tamir hizmetini
sıkıştırabilir. 
Yeni açtığınız işletmeye gelen bir müşterinin dükkanın kirasını sorup maliyetinizi çıkarıp karınızı hesaplaması an meselesidir. Evinize gelen usta da,dükkanınıza gelen müşteri de fahri bir vergi memuru edasıyla bütün finansallarınızı sorma hakkına sahiptir. 
 Samimiyetinizin sadece selam verip almaktan ibaret olduğu insanlar eşiniz 3 gün işten erken çıkıp çocuğunuzu havuzdan aldı diye "Eşiniz çalışmıyor mu?" diye sorabilir mesela. 
 Bu soruların daha ileri örnekleri de elbette var mesela benim de karşılaştığım"hamile misiniz?" sorusu "hamile değilim göbekliyim" diye gülüp geçsem de aslında içimden "Hee gel şimdi doğuruyorum altın mı takacaksın dangalak?" demek geçiyor.Hatta ben hamile değilim deyince "emin misin ?" diyecek kadar işe ileri götürenine de rastladım
 Hadi göbek falan bir yere kadar ya siroz hastası olsan ve bu soruyla karşılaşsan...Karşınızdaki kişi bu münasebetsiz soruları sorduktan sonra gözünüze züccaciye dükkanına girmiş fil gibi gözükse de emin olun o kendince parlak zekasıyla bir yerlerde parıldıyor olacak.O yüzden siz çok da şeeyyetmeyin ve sosyal mesafenize dikkat edin.






No comments:

Post a Comment