Followers

Friday, August 29, 2014

Gelecek ve Çocuklar

Son yaşadığım tatsız durumlardan sonra uykum kaçtı, hele yarın bana sundukları paketi kuzu kuzu imzalamaya gidiyor olmak beni iyice gerdi. Özel sektörde insanlara engel çıkarmak için insiyatifi olmayan insanları önümüze sürdüklerini anladım ve İK yetkilisiyle uzun ama  sonuçlanmayan bir konuşma yaptım. Ne yazık ki gerçekten veda etmek isteyeceğim çok az kişi var şirkette. Daha önceki yazımda da bahsettiğim gibi insan ilişkileri şirket kararlarıyla aynı paralellikte ilerliyor plazalarda.

Günümüzde insanları, çalışma hayatını görünce Ada için korkuyorum. Kim bilir kimin hırslarına kurban gidecek, işyerinde biri canını sıktığı için kaç günü mutsuz geçecek? Eskiden üniversite mezunları el üstünde tutulurken, günümüzde işe alınmak için üniversitenin adı, çifte yüksek lisanslar yarışır oldu. Herhalde Ada'nın döneminde altı dil bilen, ortaokulda uluslararası projeler üreten rakipleri falan olur. Yada Ada'nın zamanında start up şirket kuranların kıran kırana rekabeti söz konusu olur. Silikon vadisinin benzerlerinden dolar her taraf.

Üç yaşında çocukların kreşini birbiriyle yarıştıran anneler varken durumun vahim olduğunu düşünüyorum.
Ada önümüzdeki hafta yuvaya başlayacak. Mesela biz yuva ararken. Sınıflar geniş mi? Güneş alıyor mu ? Sınıflar kaç kişilik? Yaz kış bahçede oyun oynuyorlar mı? diye sorular yöneltirken, başka bir öğretmenle okulu dolaşan veliler, Öğretmen native speaker mı? Öğretmen İngiliz ingilizcesi mi, Amerikan İngilizcesi mi konuşuyor? 2. dil var mı gibi? sorular sormuşlardı. Biz de soracak sorumuz kalmayınca, o "bilinçli" aileyi can kulağıyla dinlemiştik. Gelecek neslin ebeveyni böyle oluyormuş demek, biz olmamışız demiştik ;)

 Benim annemin, babamın zamanıda benim için kurduğu hayaller gibi, benim de kızım için hayallerim var. Ada sanatçı olsun çok isterim. Ressam, balerin, tiyatrocu... Sanki sanatla uğraşanlar bizden daha özgür insanlar gibi geliyor. İstediği mesleği seçmiş ve ondan hayatlarını kazanıyorlar. Düşüncelerini daha özgür ifade edebiliyorlar, kapitalizmin keskin dişlerinden daha uzaktalar sanki.

 Tabii bunlar sadece benim Ada için kurduğum hayaller. Gerçekleşir mi bilinmez.Ne seçerse seçsin kabulumüz, yeter ki mutlu olsun. Belki Ada hayatında çöp adamdan başka bir şey çizemeyecek, yada tiyatroyu çok sıkıcı bulacak bilmiyorum. Sadece tek istediğim sevdiği bir işi yapsın, hep sevdiği yerlerde bulunsun ve hayat karşısına iyi insanlar çıkartsın. Tabii bu dileklerim tüm çocuklar için de geçerli.


No comments:

Post a Comment