Followers

Friday, August 29, 2014

Müstakbel Uğraşlarım

İşten çıkarıldığımı öğrenmem, henüz beş gün olmasına rağmen kendime yapacak bir şeyler bulma arayışı içindeyim. Önce Ada ile geçirecek bolca zamanımız olacak diye Eminönüne gidip bir sürü renkli kağıt, eva karton, ip, boncuk  ve bir sürü etkinlik materyali aldım. Hepsini yapmamız bile 1 saati geçmeyecek aslında biliyorum. Benim herşeyden sıkılan kızım hepsini ayrı bir yere fırlatıp, beş dakika içinde yapmaya çalıştığım her şeyi  darmadağın  edecek ama yine de ben değer diyorum.
Dün Akşam Ada yattıktan sonra müstakbel ikinci uğraşıma yelken açtım; kendimi doğayı koruma adına savaşan sivil toplum kuruluşlarını araştırırken buldum. Aradım, araştırdım, yine en bilineni ve kendini bağışlarla bir adım öne çıkarabilen TEMA olmuş. Bu konudaki diğer STK'lar  bir elin parmağını geçmez. Ne kadar üzücü. TEMA dışındaki STK'ların sayfasına göz gezdirdiğimde gördüğüm yazılar beni iyice üzdü. Gerçekten topraklarımız, doğa talan ediliyor ama yapabileceğimiz bir şey yok. Tüm doğa talanına, HES'lere direnen STK'lar seslerini duyuramamaktan, ciddiye alınmamaktan, köylülerin yerel halkın kendilerine sırt çevirmesinden bahsediyor. Doğa için savaşan STK'lar toplum tarafından anlaşılamadığı için intihar eden pandomimciden farksız yazık. Aslında mağlup olacaklarını bile bile savaşıyorlar. Ben artık umutsuzum. Ne diyim, kazandılar. İki yeşillik görürüz diye tuttuğumuz ev'in etrafı önce 3. köprü adı altında  talan edildi. Şimdi 3. köprü yapılıyor diye, mantar gibi üreyen siteler tarafından talan ediliyor. Evimizin yanındaki yoldan dakika da bir hafriyat kamyonları geçiyor. Ben bahçemdeki çam ağaçlarına bakıyorum, çaresizim. Eskiden oturduğumuz yerler hep otlak olduğu için gördüğümüz inekler, artık adım başı şantiye alanına dönüştüğünden yollarını kaybetmiş durumdalar. Sitenin içinde hergün kaybolmuş bir ineğe rastlıyoruz. Yolunu kaybedip dükkanlara giren ineklerde var. Ama yine de ineğin burda ne işi var diyoruz, aslında bizim ineğin otlağında ne işimiz var diye sorup hiç ineklik etmiyoruz.
Boğaza karşı bir kahve içtiğinizde göreceğiniz, birinci köprünün hemen altında kalan tek yeşillik alana Tayyipciğim göz dikmiş. Cumhurbaşkanlığı konutu yapacakmış, Emine zevkine göre yaptırır artık. Valla öyle bi şeye kalkışsınlar, saat kaç olursa olsun gider eylem yaparım,  vaktimde bol tutamazlar. Hani tabii birkaç çapulcu nolcak. Bizi silkeleyip atarlar ama olsun en azında kızımın yüzüne bakacak yüzüm olur.
Zaten Ada'nın hatırlayacağı ilk Cumhurbaşkanı'nın Teyyip olması yeteri kadar canımı sıkıyor. Eğitimimiz, askerimiz, toprağımız, irademiz seçmediğim bir adamın elinde. Nasıl aydınlatılır bu insanlar bilmiyorum. Bu yüzden bir üçüncü uğraş olarak çocuk esirgeme kurumundaki başarısı iyi seviyede olan çocukları ders çalıştırıp Darrüşafaka'nın sınavına hazırlamak olarak seçtim. Daha önce kimlik numarama kadar her detayı bellirttiğim halde gönüllü olmak için, ziyaret etmek için kaç kere başvurduysamda hiç cevap alamadım, . Tekrar deneyeceğim.

No comments:

Post a Comment