Followers

Tuesday, April 21, 2015

Bir Endişe Serüveni Okul Seçimi

Geçtiğimiz hafta marka annenin organize ettiği, eğitim danışmanı Ali Koç'un konuşmacı olarak katıldığı seminere gittim. Öncelikle Derya Hanım'a böyle bir organizasyona ev sahipliği yaptığı için teşekkür ederim. Benim eğitim hakkındaki bazı düşüncelerimi değiştiren bir seminer oldu. En önemlisi gerçekten endişeli bir anne olduğumu anlamama ön ayak oldu. Evet o gün ordaki anneler olarak endişeliydik ve Ali Bey'in de dediği gibi aslında unuttuğumuz bir kavram vardı. Ne miydi o?
Çocukluk. Evet kendi anneliğimiz ve çocuğumuz için duyduğumuz endişelerle o kadar haşır neşiriz ki çocuğumuzun gerçekten "çocukluğunu" unutuyoruz. Hep bir telaş, çocuğumuzu bir sonraki adıma doğru hazırlamanın telaşı içimizdeki. Sanki çocuk, çocuk değilde üniversiteden mezun olmuş, yarın iş görüşmesine gidecek.  Bilmem ne okulun tanıtım gününe gittim çocuğumu rakiplerinden burun farkıyla öne geçirecek branş dersleri varmış dedikodusu yayıldı mı, insan bir şüpheye düşmüyor değil hani. Eee bizim okulda niye yok? Benim çocuğum geri mi kalacak? Falanca okul 3,5 yaşında 3 yabancı dil öğretiyormuş falan filan. Gerçekten yuvaya giden el kadar çocuk için astronomik eğitim ücretleri talep eden bu kurumlar birbirinden bu kadar farklı mı? Yada devlet okullariyla özel okulların farkı ne? Bu fark için böylesine astronomik ücretler ödemeye değer mi? Sorular, sorular, endişeler ve kaygılar.
Evet benim için devlet okuluna çocuğu göndermek radikal bir karar. Neden derseniz, bunun biraz şans işi olduğuna inanıyorum. Kendim de devlet okulunda okumama rağmen, kafamda devlet okulu için oluşmuş bazı kalıplar var, mesela öğrencisinin babasının mesleğine, cüzdanının şişkinliğine göre muamele eden öğretmenler, öğrenciyi hırpalayan eli sopalı eğitimciler, emekliliğime şurda ne kaldı diyip son virajı dönenler ve en önemlisi günümüzdeki muhafazakarlık konusu. Çocuğumun müfredatdaki değerler eğitimi başlığı altında beyninin yıkanmasını istemiyorum. Okula seccadeyle gelin diye çağrı yapan öğretmenin çocuğumun öğretmeni olmasını istemem. Ben veli olarak böyle bir yerde yabancı hissederim, çocuğumda evdeki değerler ve okulda öğretilenler paralellik göstermediği için okula yabancılaşır. Benim kafamda çizdiğim ve inandığım senaryo bu.
Ben böyle düşünüyorum diye devlet okulları tü kaka değil elbet. Belki İstanbul'un kurtarılmış semtlerindeki okulları incelerseniz, iyi bir öğretmen ve iyi bir okul bulabilirsiniz. Ama hükümetin koltuğunun altında olan bir yere ne kadar güvenilebilir ? Herhangi bir bakanın gelip sizin çocuğunuzun öğretmenine senin niye gözünün üstünde kaşın var diyerek hakaret etmeye başlamayacağını ve o öğretmenin onuru kırıldığı için zayıf düşen kalbinin durmayacağını garanti edebilir misiniz?
Yoksa aslında bende çocuğumun farklı sosyo ekonomik koşullardan, farklı kültürlerden gelen ailelerin çocuklarıyla sınıf arkadaşı olmasını, kendini ezdirmeden ve başkasının korumasına muhtaç olmadan kendini koruyabilmesini ve  daha gerçek bir atmosferde nefes almasını isterim. Derdim kesinlikle özel okulların sunduğu ve hatta ayrıca parayla sattığı binicilik, yoga, drama, ritm atölyesi ve hepsini sayamayacağım çeşitlilikte olan ıvır kıvır branş ders değil. Hatta yabancı dil bile değil. Dediğim gibi benim devlet okulunu tercih etmememin nedeni eğitim sistemine güvensizliğim ve devlet okullarının hükümetin direkt müdahale alanında olması. Belki bu yakındığım şeyler özel okullara da benim sandığım kadar uzak değildir. Orasını zaman gösterecek.
Gelelim özel okullara acaba onlar gerçekten mükemmeli mi vaad ediyorlar? Öncelikle geçen yıl ücretinin 45.500 tl olan yuvalar olduğunu duyunca, dudağım ucukladı. Özel okul fiyatları neye göre belirleniyor? Neye göre artış yapılıyor çok merak ediyorum. Özel okulların hemen hemen tümü mükemmele yakın sunumlarla karşılıyor bizleri. Sorular kem küm edilmeden cevap buluyor, okul hakkındaki tüm detaylar görsel bir şölen eşliğinde velilere sunuluyor. Diyelim ki okula karar verdiniz, bakalım okul sizin yavrucağınızı beğenecek mi?  Tanıma çalışmasından geçebilecek mi? Hadi onu geçti diyelim kurada çıkacak mısınız? Tüm bunlar olumlu sonuçlansa bile çocuğunuz okula başladığında size vaad edilenler gerçekleşecek mi? Özel okullarda bir de şöyle bir sorun var sınıfın herhangi bir mahremiyeti yok. Veliler sınıf içinde yaşananlara çok müdahil oluyorlar, veliler arası iletişim için kurulan whatsup grubları, mail grubları derken, veliler sınıfta olanların en ince detayına kadar hakimiyet sağlayabiliyorlar. Okulun öğretmenine karşı tutumu da özel okullarda önemli.
Okulların öğretmenlerinin arkasında olmadığı sistemlerde, veli öğretmeni ezebiliyor. Bu da
öğretmenin kendini kollamak için sürekli veliyle arasını iyi tutma çabasına ve hatta veliyi üzmemek adına çocukta ters giden aksaysan yönleri veliye açıklamamasına neden olabiliyor.
Özel okul seçiminde bu nedenle herkese aynı mesafede durabilen bir okul seçmek mantıklı bir tercih olur. Okul seçimi yaparken benim aradığım şey, bahçesinin büyük olması, doğal çim olması, yağmur haricinde her gün bahçeye çıkabilmeleri, çocuğun ilgi alanı ve yeteneğine ilişkin gözlem yapılması. Çocuğun odaklandığı bir şeyin bıraktırılıp başka bir konuya çok sıklıkla geçilmemesi.
Seminerde Ali Bey'in şöyle dedi "bazı veliler sınıfın odağında kendi çocuğu olsun istiyor, baktı gönderdiği o okulda çocuk odak noktası olmadı, kendi çocuğunun merkezde olacağı başka bir okul aramaya başlıyor. Çocuk okula başladıktan 3 ay sonra velinin okul ile ilgili düşüncesi değişmeye başlıyor çünkü velinin kendi çocuğu sınıfın odak noktası olmadı"
Dönem proje çocuklar dönemi, artık çocukların doğduğu güne kadar aileler karar veriyor. Doğduğu günden itibaren hangi okullarda eğitim göreceği belli oluyor çocukların, 5 ualona geldiğinde çocuğunun 5 dil bilmesini planlayan veliler var. Evet parklarda çocukları salıncakta 2 dakika sallayıp sonra, salıncağı her itişinde one, two, three diye sayan anneler var. Ee doğru orda da boş boş sallanmasın çocuk en azından ingilizce saymayı öğrensin. Uyurken baby motzart, baby einstein cd leri dinletenler uykuda bile rahat bırakmayanlar var. Bırakalım çocuğumız einstein olmasın sadece çocuk olsun en saf, en yalın haliyle.



No comments:

Post a Comment