Followers

Tuesday, April 7, 2015

Yaşama Dair Notlar

Herkesin hayatta yapmak istediği şey farklıdır. Ama bazen yapmak istediğimiz şeyi yapamadan farklı bir yola sapmak zorunda kalırız. Seçimimiz bizi ileri götürürken istediğimiz, bizi mutlu edecek şey çok arkada kalır ve zamanla onu unuturuz belki. Hayatımızdaki  değişiklikler bize yol gösterir  yada acı bir tecrübe doğru şeyi yapmak için rehberlik eder bize.  Bunu aslında hep şuna benzetirim; sonunda yıllık izninizi almışsınızdır, o cuma günü sizi sıkan iş kıyafetini çıkarırsınız üstünüzden. Kafanızda işle ilgili bir düşünce kalmaz, omuzlarınız hafiflemiştir. Sadece aklınızda o an vardır, sadece tatil için bavulunuzu hazırlamak, yada arabanızın son kontrollerini yapmak. Yola çıkarsınız tatili geçirmek için en sevdikleriniz yanınızdadır. İstediğiniz yere gidiyorsunuzdur, bir hafta boyunca güneş istediğiniz kadar yakar teninizi, istediğiniz kadar denize girersiniz, istediğiniz insanlar yanınızdadır, istediğiniz yere gider, istediğiniz saatte yemek yersiniz. 1 hafta biter ve o özgürlük geride kalır, artık istediğiniz kadar güneş göremeyecek, istediginiz yere istediginiz zaman gidemeyecek, sayısı sadece istediginiz insanlardan daha çok olan disinizi bilediginiz insanlar arasina doneceksiniz. İşin aslında garip yanı bence şudur, özgürlüğümüzü kendi elimizle terketmemiz. 1 hafta sonunda geri dönmek için kendi isteğimizle karar vermemiz. Peki neden dönüyoruz? Hayatımız sadece yılda 1-2 hafta yaşayabildiğimiz özgürlükten ibaret mi? Evet yakalanmış hayat standardları , kredi kartınız, çocuğun yilda 40.000 tl ödediğiniz okulu, giyim masrafınız. Peki bunları zaten yaratan bizler değilmiyiz? Çocuğumuz yılda 40.000 ödediğimiz oluldan mezun olduğunda ne yapacak? O da bizim gibi yılda bir hafta özgür hissetmek için deliler gibi çalışmayacak mı? Bu çarkı biz çevirip sonra çocuklarımıza mı devredeceğiz? Bence evet aynen böyle yapıyoruz.
Geçenlerde gittiğimiz bir okulun tanıtım gününde lise de bilmem ne ödülü almış lise öğrencisine ödül olarak 1 ay boyunca, beni 2,5 köle gibi çalıştırıp işleri bittiğinde bir günde postalayan şirkette staj imkanı sunulduğunu görünce bunu düşündüm açıkçası. Bugün mandıra filozofu günümdeyim herhalde. Hayatımızın herhangi bir anında "boyhood" filmindeki anne gibi düşünmemek için herkesin sevdiği şeyleri yapması dileğiyle..

not: Boyhood' u tavsiye ederim. Ebeveynlik ve hayat üzerine güzel bir film.

No comments:

Post a Comment